Jacrot’ya göre güzel bir fotoğraf çekmenin iki yolu var; biri etrafımızda olup bitenlerin korkulu yanlarını yakalayarak, diğeri ise onları yücelterek… Sanatçı ‘’Ben ikincisini seçtim.’’ diyor ve ekliyor… ‘’Daha doğrusu ,ben yağmurun, karın yani ’’kötü havaların’’ içimde uyandırdığı romantik havayı fotoğraflamayı seçtim. Bu unsurların fotoğrafçılık için mükemmel olduğunu düşünüyorum, bizi çevreleyen görsel evrenle birlikte güçlü, hatırlatıcı enerjiye kulak verip, zengin ışığı görebilmek çok heyecan verici. Bizler dışarda yağan yağmurun ve karın vereceği tehlikelere dikkat ederken, etrafta dolaşan hayalet silüetlere dönüşürüz, işte tam da o anda benim yaklaşımım tamamen resimsel ve duygusal.’’
In my opinion, there are two ways of capturing the world for a photographer; on the one hand grasping its horror, and on the other sublimating it. I have chosen the second. More specifically, I like the way rain, snow and “bad weather” awaken a feeling of romantic fiction within me. I see these elements as a fabulous ground for photography, an under-used visual universe with a strong evocative power, and with a richness of subtle lights. This universe escapes most of us, since we are too occupied getting undercover. Man becomes a ghostly silhouette wandering and obeying the hazards of rain or of snow. My approach is deliberately pictorial and emotional.
